İş hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, işçilerin haklarını ve çalışma koşullarını korumayı, işverenlerin de adil ve sürdürülebilir bir şekilde iş yapmasını sağlamayı amaçlar.
İş hukuku iki açıdan ele alınır:
İşçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesi ile ortaya çıkan hukuki ilişki, bireysel iş hukuku olarak isimlendirilir.
Toplu iş hukuku, kolektif düzeydeki iş ilişkilerini kapsar. Taraflardan en az birinin mesleki kuruluş (sendika) olduğu bu iş ilişkileri, toplu iş hukukunun konularını kapsar.
İş kanunu uyarınca, herhangi bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denir. Bir kişiye işçi denilebilmesi için, o kişinin işverene ait çalışma alanına fiziki olarak gelmesi gerekmemektedir. Ayrıca geçerli bir işçi sıfatının ortaya çıkması için iş sözleşmesinin bireysel ya da toplu iş hukukuna uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir.
Bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek kişi, tüzel kişi ya da tüzel kişiliği bulunmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir. İşveren tek bir kişi olabileceği gibi birden fazla kişiyi de kapsayabilmektedir.
İş kanununun ikinci maddesi uyarınca işveren adına hareket eden, işin, iş yerinin ve işletmenin idaresinde görev alan kişilere işveren vekili denmektedir. İşveren vekilinin, işçiye karşı uyguladığı işlem ve yükümlülüklerden işveren sorumludur.
Alt işveren ya da diğer adıyla taşeron, bir işin veya işin bir kısmını gerçekleştirmek ve işverenin sözleşmesindeki tüm sorumluklarını yerine getirmekle yükümlü kişi ya da kişilerdir.